Kurtuluþ Savaþýmýzda, düzenli Türk Ordusu ile Yunanlýlar’a karþý yaptýðýmýz ilk savaþ olma özelliðini taþýyan I.Ýnönü Savaþý, 9 -11 Ocak 1921 tarihleri arasýnda yapýlmýþtýr. Savaþ; ismini, Albay rütbesiyle savaþa kumanda eden Batý Cephesi Komutaný Ýsmet Ýnönü’den almýþtýr.
Yunanlýlar, Çerkez Ethem ayaklanmasýnýn yarattýðý bunalýmý fýrsat bilerek, ordumuz daha fazla güçlenmeden, Sevr Antlaþmasý’ný zorla kabul ettirebilmek için harekete geçtiler. Anadolu üzerindeki saldýrgan emellerini gerçekleþtirmek üzere, ellerindeki bütün kuvvetleriyle birlikte üzerimize saldýrdýlar. Ancak, Türk’ün manevi gücünü hesaba katmamýþlardý. Gerek asker sayýsý ve gerekse silah ve cephanesi bizden üstün olan Yunan kuvvetleri umduklarýnýn tam tersi bir durumla karþýlaþtýlar. 9 Ocak günü baþlayan çarpýþmalardan sonra, 11 Ocak günü aðýr kayýplar vererek Bursa yakýnlarýndaki mevzilerine geri dönmek zorunda kaldýlar. Bu onlar için büyük bir darbe oldu.
I. Ýnönü Savaþý, Kurtuluþ Savaþýmýzýn ilk zaferi olmasý yönünden çok önemlidir. Yunan Ordusu’nun baþkomutaný Venizelos, bu savaþta ordusu’nun yenik düþmesiyle, büyük bir prestij kaybýna uðramýþtýr. Müttefiklerine karþý zor durumda kalan Yunanlar, Ýnönü’de uðradýklarý bu yenilgiyi, yaptýklarýnýn savaþ deðil bir keþif harekatý olduðunu ileri sürerek gizlemeye çalýþtýlar ve hezimetin altýndan kalkabilmek için yeni planlar üretmeye baþladýlar. Çünkü, kör olasý gözlerini topraklarýmýza dikmiþler, ne pahasýna olursa olsun ele geçirmek niyetindeydiler. Ama, hevesleri kursaklarýnda kaldý.
Ýnönü’de kazanýlan zafer, Türk Halký’na büyük bir moral gücü kazandýrarak ümidini artýrmýþ ve Türk Devleti’ni güçlendirmiþtir. Bu savaþla, düþmana karþý üstünlüðün ancak düzenli bir ordu ile kazanýlabileceði kanýsýna varýlmýþtýr. O güne kadar yapýlmakta olan düzenli ordu – kuvay-ý milliye tartýþmasý da son bulmuþtur. T.B.M.M’ nin otoritesi güçlenmiþ ve saygýnlýðý artmýþtýr. Vergi toplama ve askere alma iþlemleri düzenli hale getirilmiþtir. Kazanýlan moralle, bu savaþtan çok kýsa bir süre sonra, 20 Ocak 1921 de, Teþkilat’ý Esasiye Kanunu yani T.C. Anayasasý çýkarýlmýþtýr.
Diðer ülkeler açýsýndan bakýldýðýnda: I. Ýnönü zaferi, dünya kamuoyunun dikkatini Türk milliyetçilerinin mücadelesine çekmiþtir. Türkler in Anadolu”da askeri bir mücadele gösteremeyeceðini sanan Ýtilaf Devletleri, durumu bir daha gözden geçirmek zorunda býrakýlmýþtýr. Ýtilaf Devletleri; Sevr Antlaþmasý’ný kabul ettirebilmek için, bazý hükümleri yumuþatma ve bunun için de Londra”da bir konferans toplama zorunda kalmýþtýr. Bu baþarý üzerine, 1 Mart 1921”de Ýngiliz egemenliðinden kurtulup, Sovyet Rusya’dan destek saðlamaya çalýþan Afganistan”la bir dayanýþma anlaþmasý yapýlmýþtýr. Ýki ülke, bu anlaþmayla, doðu”yu istila etmek veya sömürgeleþtirmek isteyen emperyalizme karþý ortak mücadele kararý almýþlardýr. Afganistan, Türkiye”nin Ýslam Dünyasý’ndaki liderliðini kabul etmiþ, Türkiye de Afganistan”a öðretmen ve subaylar göndererek eðitim alanýnda onlara yardým etmeyi üstlenmiþtir.
Ruslar’ la uzun zamandan beri devam etmekte olan görüþmeler, bu savaþtan sonra bir sonuca ulaþmýþ ve 16 Mart 1921”de Moskova Anlaþmasý imzalanmýþtýr.
Bütün bunlar, I. Ýnönü Savaþý’nýn Türkiye için ne kadar önem taþýdýðýnýn birer kanýtýdýr. Ayný zamanda, emperyalist güçlere karþý kazanýlmýþ ilk zaferdir. Böyle olmasýna karþýn, bazý kendini bilmezler, siyasi çýkarlarý uðruna, tarihi gerçekleri saptýrarak, Ýnönü’ye çamur atabilmek için bu büyük zafere gölge düþürebilme çabasýna girmiþlerdir. Ýnönü’nün, çýplak bir ata binerek savaþ alanýndan kaçtýðýný ileri sürebilecek kadar, iftira ve yalanlarla dolu saçma sapan beyanlarda bulunulmuþ, Ýnönü adý tarih kitaplarýndan çýkarýlmaya çalýþýlmýþtýr. Ayný çevreler, bu büyük insana karþý olan olumsuz tavýrlarýný hala sürdürmekte ve akýl almaz yalanlarýný yeni kuþaklara aktarmaya çalýþmaktadýr. Kendisini tarihçi diye tanýtan kötü ruhlu ve kindar insanlar arasýnda bazý yazarlarýn da yer almasý üzüntü vericidir. Bu durumlarý görünce; insanýn bunlara, Allah baþýnýza Ýnönü kadar taþ düþürsün diyesi geliyor.
31 Mart 2005 Konyaaltý Gazetesi – Antalya