Darende eşrafından ve iki dönem Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Abdullah Karakurt Bey’in oğlu olan meslektaşım Emekli Banka Müdürü Mehmet Karakurt hemşehrim hakkında oldukça anılarım mevcuttur.
Mesleki görevde halef-selef oluşumuzun bağlantısı ile kurduğumuz yakınlıktan öte, birlikte olduğumuz birçok toplantı ve seminerlerde birlikte olduk. Aileden gelen nezaketi ile, yaşıma ve hemşehri oluşumuza atfen gösterdiği saygı birbirimizi daha da yakınlaştırmaya vesile oldu.
1980’li yıllardan beri kayda aldığımız nice anılar başında yumurta ikizi olan kardeşi eğitimci Kemal ile kendisini halaa bir anda ayırt edemediğimin zorluğunu yaşamaktayım.
Beni bırakınız Adana Gazi Paşa bulvarında, tedavi gördüğü diş hekiminin koltuğuna Darende’den gelen kardeşi Kemal’i gönderip verdiği sohbet bilgileri ile tedavi ettirmiştir.
Tesadüfü ayni dişten tedavi gören kardeşi Kemal; ikizinin verdiği bilgiye istinaden randevuya gidip hekimle bir hayli sohbetten sonra tedavi koltuğuna ” buyur ” ile oturmuştur.
Tedaviye başlanılan kişi aynı , ağız ayni , diş ayni , ifadeler aynı ama diş üzerindeki işlem farklı olunca, hekim mesleği gereği bir şey diyemiyor, ama oldukça tedirgin oluyor, geziniyor biraz oturuyor, dünden ve günümüzden soru soruyor, istediği ve alması gereken cevapları aynen alınca bir karar varıyor. Büyün uğraşılardan sonra mesleki tecrübe ve bilgisini ve zekasını kullanarak “Mehmet bey ile siz ikiz olmayasınız” diye dorduktan sonra durum anlaşılıyor. Bu arada yarım saat kadar zaman geçiyor.
Yine bir defasında da kardeşini, samimi olduğu bir banka müdürü arkadaşına göndererek acilen 5 yüz milyon paraya ihtiyacı olduğunu söylemesini tembih ediyor.
Kardeşi Kemal, Müdür Bey’in makamına giriyor selam verip acilen 5 yüz milyon lira gerektiğini, biraz sonra şubeden göndereceğini söylüyor. Müdür Bey hiç tereddüt etmeden istediği parayı getirip teslim ediyor ve Kemal oradan ayrılıp gidiyor.
İlerleyen zaman içinde alınan para gelmeyince Şube Müdürü, Karakurt’a telefon açıp kasaya para gerektiğini söyleyince; Mehmet Karakurt “Sayın Müdürüm bir yanlışlığın olmasın ben bugün sizinle görüşmedim ve yanınıza uğramadım” diyor. Bunun üzerine arkadaşı banka müdürünü bir telaş alıyor. Hemen personelini çağırıp soruyor. O da “Evet efendim, Sayın Mehmet Bey geldi ben de gördüm, sizden parayı aldı gitti” diyor. Bunun üzerine daha da telaşlanan arkadaşının yardımına Karakurt yetişiyor ve aldığı parayı getirip veriyor. Ardından arkadaşına önceki gelen kişinin ikizi olduğunu söylüyor. Müdürün şaşkınlığı yine de devam ediyor ve kendisini zor topluyor.
Birlikte olduğumuz anlarda, anlatımlarımı ilgi ile takip eden Karakurt, kayda aldığı örf ve adetleri, bireysel ve toplum içi faaliyetlerde tatbik etmeye özen gösterir. Kapıdan büyüğünden önce içeri girmez. Büyüğünden önce masaya oturmaz. Büyüğü konuşurken söze karışmaz, dinler. Alınacak kararlara saygı gösterir. Bütün bunların yanında, lokantaların en güzelini seçer, sıra hesap ödemeye gelince “Büyüklerin önü geçilmez, yanlarında el cebe atılmaz, saygısızlık yapılmaz” görgüsünden elini cebine atmayıp birlikte olunan süre içinde hiç harcama yapmaz.
Günler aylar sonra yapılan masraflardan hissenize düşen meblağ gelmedi diye istemede bulunacak olursanız alacağınız cevap anında hazır” Abi elini öptüğüm bizim adet ve töremizde küçüğün büyüğünün yanında harcama yapması uygun düşer mi ? Kurbanım , yedirilen ekmeğin parası istenir mi, siz devamlı görgü kuralını anlatmıyor musunuz.
Nerden aklıma geldi meslektaşım Mehmet Karakurt’u kalemime almak. Dün telefonum çaldı, “Abi Osman’ın sitesinde yirmi günden beri haberini okuyamıyorum, bir baş sağlığı yazmışın orda durup duruyor, ben sizin anlatımlarınızı okumazsam hasta olurum. Ne oldu nerdesin, sen boş duraman, onu soruyum hele dedim. Senin MAŞARA köşen inanırmısın bana bir deva niteliğinde. Kalemine sağlık, yüreğine sağlık” sözlerinin bana ulaşmasından dolayı kalemime alayım dedim ve geçmişi günümüze taşıdım.
Hakkımdaki güzel sözlerine teşekkürlerimi sunuyorum. Kendine de selam olsun. Başarılar dileklerimle…
Hilmi dayı yeni siteniz hayırlı uğurlu olsun sizi takip ediyorum sayın Mehmet Karakurt müdürüm ile samimiyetiniz oldukça fazla ki bu güzel anıyı kaleme almışsınız gerçekten ikiz kardeşler arasında bu kadar benzerlik var mıdır onuda merak ettim ellerinizden öpüyorum.