Bir dilim ekmek vermesinler elimize;
Yer sarsilsa yerinden
Dünya düşse peşimize,
Ne senden geçeriz Atam,
Ne senin eserinden!…
Kiskanip alsa da seni Yaradan
Bir yil değil. bin yil geçse aradan
Sensin işik diye önümüzdeki
Sensin ateş diye Kanimizdaki;
Ey yanimizdaki
Beş-on mermere
Bir avuç toprağa siğan
Sinirsiz mavi umman heyy!…
Yeni kiyilar buldun, yeni yarlar kazandin
Sen her köpürüp taşmanda…
Her konuşmanda
Milletin alinyazisini yeniden yazardin;
Bakişlarin, inanmayani ezerdi;
Sağ kolun bir tirpana benzerdi;
Başlardi yurt tarlasinda düşüncenin hasadi…
Cümlelerin ya örsten kalkardi
Ya çikardi kandan;
Başak saçlarin sarkardi harman alnindan;
Halk, biçilmiş ekin gibi, düşerdi dizlerine…
Milyonlar, katilirdi sözlerine
Miknatisa koşan zerreler gibi.
Köhne kanatlar köhne kürreler gibi
Sözünde çarpişip düşerdi…
Tam sustuğun gün kiyamet oldu,
Tam konuştuğun günse mahşerdi,
Rab, gökte, “Dinleyin” derdi meleklerine;
Tanri soluğu değer insan yüreklerine,
Irmaklar kavuşurdu yeni denizlerine,
Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine…
şimdi tamamlayabilmek için tavafini
Nöbetçi olmak için anit kabrine
Sarmiş yalin kiliçlar gibi etrafini
Tutuyor nöbet
Bu millet:
Bu vaktiyle, ayaklarini ummanlar yalayan;
Bu, üç kit’ayi atinin naliyla damgalayan;
Bu, her yere evi gibi giren;
Bu, Atillâ’yi, Timur’u Oğuz’u
Bu, Yildirim’i, Fatih’i Yavuz’u
Bu, seni yetiştiren ulu millet…
Ağirbaşli, dimdik, Uyanik, tetik
Anitkabir’de tutuyor nöbet…
Ey issiz geceler içinden
Bize eşsiz sabahi getiren!
Ey çoktandir dul bayrağin eşi!
Ey gece yarilarimizin güneşi!
Ey işik saçlar
Ey yele kaşlar
Ey çekilmiş hançer bakişlar
Ey fikri döven şafaklar
Ey kalem parmaklar
Ey okşarken kalbe değen el!
Ey en güzel!
Ey en büyük!
Ey Atatürk!
Getir dudaklarini, bir bir alnimiza koy
Dağlansin ateşinle bu soy
Oyy, Atatürk, oyy!..
irkilmez Ata çocuğu, irkilmez
Zaptedilmez Atam, zaptedilmez
Biz varken, senin kalenin burçlari;
Bakişlarimiz kilinç uçlari
Bekliyoruz devrimini biz.
Çökmeyeceğiz diz:
isterse hayat zehr olusun
isterse refah kahrolsun
isterse kurşun düşsün yanimiza-belimize
isterse geçinmek için
Bir dilim ekmek vermesinler elimize;
Yer sarsilsa yerinden
Dünya düşse peşimize,
Ne senden geçeriz Atam,
Ne senin eserinden!…
Behçet Kemal ÇAğLAR