BÜTÜN DOST VE ARKADAŞLARIMIN, HEMŞEHRİLERİMİN, AKRABALARIMIN MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMLARINI KUTLUYOR, KENDİLERİNE SAĞLIK, BAŞARI, MUTLULUK DOLU, YARINLARA GÜVENLE BAKACAĞIMIZ HUZURLU GÜNLER DİLİYORUM.
Bu yaşıma gelinceye kadar bayramlarımı çeşitli yerlerde ve ortamlarda kutladım. Önemli olmak mutluluk yaşamaktır ve ben bu mutluluğu evimde ailemle, görevli olduğum yerlerde çalışma arkadaşlarım ve hastalarımla, yedeksubaylık dönemimde ise asker arkadaşlarımla yaşadım ve paylaştım.
Ancak bunlar içinde en çok ilgili çeken Antalya’nın Çavuş Köyü (ADRASAN)’ da geçirdiğimiz bayramdı. Çünkü “Şeker Bayramı” adı da verilen Ramazan Bayramı, şeker bayramı anlamına uygun olarak burada kutlanıyordu.
Bayram namazı kılındıktan sonra; cami önündeki alana büyük bir bez seriliyor. Camiden çıkanlar bakkaldan aldıkları şeker veya çerezleri bu bez üzerine döküyorlar. Böylece çeşitli şeker ve çerezlerden oluşan oldukça zengin bir karışım oluşuyor. Bu arada köy çocukları bir daire yapacak şekilde çemberin etrafında toplanıyorlar. Sonra İmam Efendi geliyor. Bayramla ilgili dualar okuyor. Arkasından da eline bir sopa alarak oluşan harmanı iyice karıştırıyor. Sonra eline aldığı kepçe ile her çocuğa eşit olarak dağıtıyor.
Çocuklardan bazıları ellerinde poşet ve torbalarla geliyor, bazıları da dağıtılan şekerleri eteklerine veya ceplerine dolduruyor. Şekerler tamamen taksin edilinceye karak turlar devam ediyor. Bitince sağlık ve mutlulukla oradan ayrılıyor. Bu defa da aynı alanda toplanan halk ilk olarak İmam efendi, sonra da birbirleriyle bayramlaşıyorlar.
Bundan 30 yıl kadar önce yaşadığım bu olay belleğimden hiç silinmedi. Aygı şey hala devam ediyor mu bilmiyorum. Sanırım devam ediyor olmalı. Çünkü Adrasan için bu olay geleneksellik kazanmış bulunuyor.