BORCUM VE ALACAKLARIM
Dr. Sadık Özen
Bir borcum var benim;
Tam 44 yıldır ödeyemediğim,
Hiç unutamadığım
Ve anımsadıkça üzüldüğüm.
Bir şişe gazoz parası 25 kuruş.
Borcun azı çoğu olmaz ki..
Azı da bir, çoğu da bir
Onuru olanlar için.
Günlerce uykuları kaçmamış mıydı
Türk Hava Kurumu’nun hesaplarında
Bir lira açık veriyor diye
Koskoca İsmet Paşa’nın ?
Rahmetli babam tam 70 yıl önce,
Nasihat ederken demişti ki bana,
“Oğlum, insanlar unutamazlarmış
Hayatları boyunca iki şeyi;
Biri borcunu, diğeri kazık yediğini”
Meğer ne kadar haklıymış babam.
Ne kadar unutmaya çalışsam da;
Ne borcumu unutabildim
Ne de yediğim kazıkları.
1977 yazında gelmiştim Antalya.
Anımsayanlar bilirler;
Çok sıcak geçmişti o yıl.
Bir öğle vakti soğuk bir gazoz içmiştim
Kale Kapısı’ndaki Saat Kulesi’nin
Tam karşısındaki seyyar büfeden.
25 kuruştu gazozun bedeli.
Bozuk param yoktu cebimde
Eline sıkıntıyla kağıt para uzattım,
“Üstünü veremeyeceğim, benden olsun” dedi.
Teşekkür ettim ama kabul etmedim teklifini
“Bozdurup getirmeyi” önerdim
“Yorulmayın, başka bir gelişinizde alırım” yanıtını verdi.
SSK Hantanesi’nde Başhekimdim.
Genel Müdürlüğün emriyle
İki meslektaşımla birlikte
“İngiltre’deki sağlık hizmetlerini tetkik için
20 günlük süreyle Londra’ya gönderildim”
Oradan önemli bilgiler edinerek döndüm.
İş yoğunluğundan, uzunca bir süre
Yolum düşmemişti Kale Kapısı’na.
Ne yazık ki o büfe yoktu yerinde
Ona buna sordum, araştırdım çevreden
Bütün çabama karşın nereye gittiğini öğrenemedim.
Onun yerine kat kat sadaka dağıttım fakirlere
Ama sadaka ile kul hakkı ödenmez ki..
Tıpkı babam gibiyim, ihtiyacı olanı hiç geri çevirmedim.
Kefil oldum borçlu yerine ben ödedim.
Kimseden senet sepet almadan
Cebimden çıkarıp verdim.
Bende yoksa en yakınımdan istedim.
Vadeli hesabımı bozdurup iyilikler ettim.
Karşılık bile beklemedim.
Verdiğimi alamadım, düpedüz dolandırıldım.
Kitap yazdım, satıldı, parası bana dönmedi.
Sonunda iyilik yapıyorum derken enayi olduğumu öğrendim.
Son yolculuğa çıkmadan önce,
Şimdi çağrıda bulunuyorum herkese:
Herhangi birinize eğer bilmediğim bir borcum kalmışsa
Geliniz, söyleyiniz ödeyeyim.
Çünkü ben hayatım boyunca hiç kimsenin hakkını yemedim.
Bu dünyadan kimseye borçlu gitmeyeceğim.
Eğer büfeci de gelirse karşıma
44 yıl önceki 25 kuruşun karşılığını
Bugünkü rayiç üzerinden ödeyeceği
Babam kimseye bir kuruş borcu kalmadan göçtü dünyadan,
Ben de tıpkı babam gibi gideceğim.
Alacaklarıma gelince:
Beni dolandıranlar ve bana kazık atanlar
Hasetliklerinden kudurup evimi yıktıranlar
Feto’nun uşakları, lağım fareleri, soysuzlar
Benim gibi babamı da dolandıranlar
Yaptığımız yanımıza kar kaldı sanmasınlar.
Mahşer günü, babamla birlikte
Sırat Köprüsü’nün başında sizi bekleyeceğiz.
Bakalım haklarımızı ödemeden geçebilecek misiniz?
Bunu siz de göreceksiniz,
Biz de göreceğiz.
3 Mart 2021 / Antalya