İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ’NİN KURULUŞ ÖYKÜSÜ
Dr. Sadık Özen
Bu yazımda; Malatya ve Malatyalıları kısaca tanıttıktan sonra, başarılı çalışmalarıyla bugün sadece Malatya’nın değil, ülkemizin hatta Türkiye sınırlarını da aşarak dünyanın sayılı üniversiteleri arasında yer alan İnönü Üniversitesi’nin kuruluşunun nasıl gerçekleştiğinin kısa bir özetini yapmak istiyorum.
GENEL DURUM
Malatya, tarihi, coğrafik özellikleri, kültürel yapısı, yetiştirdiği insan kaynakları, doğal güzellikleri, etnik köken ve inanç zenginliği, halkının ulusal değerlere verdiği önem, içlerindeki vatan sevgileri, birlik ve beraberlik duyguları, insanlarının sevgi dolu sıcak yapıları, çalışkanlığı ve uzlaşmacı yaklaşımlarıyla Doğu Anadolu’nun çok önemli bir merkezidir.
Cumhuriyetimizin ilkelerine ve başta Laiklik olmak üzere devrimlerimize bağlılığını büyük bir kararlılıkla sürdürmüştür. Malatya halkı, yaşamını tarımsal ve ticaret ağırlıklı olarak sürdürmesi yanında öğrenime de önem vermiş ve her türlü fedakarlığa katlanarak çocuklarını büyük kentlere göndererek onların ülkesine yararlı bireyler olarak yetişmelerini sağlamıştır. Bu arada, cumhuriyet döneminin getirdiği sanayi hamlesinden de kendisine düşen payı alarak sosyal ve ekonomik açıdan daha güçlü bir konuma gelmiştir.
Sümerbank, Şeker Fabrikası, Tekel Tütün Fabrikası gibi önemli devlet kuruluşları yanında; Dokumacılık ve Kaysı ürünlerini işleyen özel kuruluşlarıyla ekonomik yönden büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Yetiştirdiği devlet adamlarıyla da iç siyasetimizde son derecede etkin bir konumda olmuştur.
MALATYA SEVDASI
“MAAA LATYA MAAA LATYA BULUNMAZ EŞİN”
Malatyalı olmanın temel özelliği vefalı olmaktır. Yaşam koşulları gereği Malatya’dan ayrılmış olanlar, ülkemizin ve dünyanın neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar Malatya ile olan bağlarını asla kesmezler. Uzağında da olsalar sorunlarıyla yakından ilgilenirler. Kendi üzerlerine düşenleri yapmaya çalışırlar. Oldukları yerlerde örgütlenir, birlik ve beraberliklerini sürdürürler. “Malatyalı olmak” bir sevdadır Malatyalılar için.
MALATYA’DA ÜNİVERSİTE AÇILMA SÜRECİ
Türkiye’nin “TEK ADAM”ı Mustafa Kemal Atatürk, “İKİNCİ ADAM”ı Atatürk’ün en yakın dostu İsmet İnönü ve silah arkadaşları tarafından cumhuriyetimiz kurulduktan sonra Malatyalılar, yeni devletlerinden paylarını almaya başlamışlardır. Bunlar arasında Malatyalılar’ın en büyük ve önemli istekleri Malatya’da bir Üniversite’nin açılması olmuştur.
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyen Atatürk’ün, bilim ve kültüre verdiği önemle, ülkemize üniversiteler kazandırma çabası cumhuriyetin kuruluş yıllarından hemen sonra başlatılmıştır. Ne var ki içinde bulunulan maddi olanaksızlıklar nedeniyle bu süreç uzamıştır. Malatya’da sürdürülen çabalar yanında bir taraftan da Malatyalı parlamenterler Ankara’da hükümetler nezdinde çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Ankara’da çeşitli fakültelerde öğrenim yapan gençler de bu çalışmalara katılmışlardır. Bunlar arasında ben de yer almaktaydım. İsmet İnönü döneminde kurulmuş ve kamu yararı statüsüne geçirilmiş “Okuyanı Çoğaltma ve Okumuşu Artırma Derneği” nin çatısı altında toplanarak Malatya sorunlarını konuşurduk. Malatya’da bir üniversite kurulması her zaman için gündemimizdeydi. Bu arada Malatyalı parlamenterlerimizle tanışma, görüşme ve düşüncelerimizi paylaşma olanağı bulmaktaydık.
Sonunda 1967 yılında Malatya’da, Av Hayrettin Abacı başkanlığında, aralarında, gazeteciler, avukatlar, hekimler, müfettiş, öğretmen, sendikacı, serbest muhasebeci, kuyumcu, tüccar ve memurlardan oluşan 22 kurucu üye tarafından “İnönü Üniversitesi Kurma ve Yaşatma Derneği” kurulmuş ve son derecede yoğun faaliyetlere başlamıştı. Bazı kaynaklarda kurucular listesinde benim adım da bulunmaktadır. Ama o dönemde ben yedek subaylık hizmetim için İzmir Uzunada’da askerdim.. Dernek çalışmalarında Av Hayrettin Abacı yanında en çok çaba gösterenler Malatyalı seçkin genç ve idealist gazeteciler olmuşlardır.
1972 yılında Ankara SSK Hastanesi’nde yapmakta olduğum İç Hastalıkları Uzmanlık çalışmamı bitirerek Malatya SSK Hastanesi’ne kendi isteğimle tayinimi yaptırdım ve 28 Kasın 1972’de göreve başladım. İlk işim Sayın Abacı ile tanışmak ve İnönü Üniversitesi Kurma ve Yaşatma Derneğine üye olmak olmuştu. Ben ve benim gibi sonradan karılanlarla derneğin kurucu üye sayısı 28’e çıkmıştı. Derneğin tüm toplantılarına Fuar Kurma Derneği yönetimindeki gazeteci arkadaşlarım Erhan Kırçuval, Orhan Apaydın ile birlikte katılırdık.
İsmet İnönü’nün 25 Aralık 1973’te vefatı, bu büyük insan adına üniversite açılması isteklerine güncellik kazandırmıştı. Buna bağlı olarak çalışmalar hızlandırıldı. Sonunda Malatyalı parlamenterlerle birlikte derneğin çalışmaları semeresini verdi. 3 Nisan 1975 tarihinde İnönü Üniversitesi’nin kurulması kararı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Artık iş fakültenin fiilen açılma aşamasına gelmişti. Arkadaşlarım Adana İktisadi Ticari İlimler Akademisi ile görüşerek, oradan gelecek öğretim üyeleriyle İnönü Üniversitesi’nin ilk fakültesinin İktisat Fakültesi olması kararı almışlardı. Ancak bunun gerçekleşmesi için sağlanması gereken şeyler vardı ve bunun için Malatya halkının maddi katkıda bulunması gerekiyordu.
Konuyla ilgili olarak o dönem valisi Sayın Rafet Küçüktiryaki Malatya’nın ileri gelenlerinin katıldığı bir toplantı düzenlenmişti. Bir gün öğle sonu Malatya Esnaf ve Kefalet Birlikleri konferans salonunda yapılan toplantıya ben de davet edilmiştim. Atılımcı, maddi durumları müsait ve her zaman birlikte hareket edebildiğimiz; Mehmet Sami Tunca, Nihat Tecdelioğlu, Asil Kaan Coşkun, Kirkor Evyapan ve ben aynı masaya oturmuştuk.
Vali Bey toplantıyı açtı ve İnönü Üniversitesi’nin ilk fakültesinin açılması için yapılan çalışmaları özetledikten sonra; gerekli olanları sıraladı.
1- İhtiyacı karşılayacak bir bina
2- Öğretim üyelerinin geliş-gidiş yol masrafları ile iaşe ve ibate masrafların karşılanması için 1 500 000 TL’sına ihtiyaç olduğunu açıkladı. Sonra Belediye Başkanı, Ticaret Odası ve diğer kurum başkanlarına sırayla söz verdi. Yapılan konuşmalar olumsuzluk içinde devam etmekteydi. Bu gidişle sorunun çözülmesi olanaksız görünüyordu. Hem hazırda uygun bir bina yoktu hem de istenen 1 500 000 TL o zaman için büyük bir meblağdı.
Konuşmaların olumsuzluk içinde geçmesi hem vali beyde hem de toplantıya katılanlarda büyük tedirginlik yaratmıştı. Konuşmaları dinlerken ben de kendi kafamdan çözüm yolları aramaktaydım. Bir anda aklıma parlak bir fikir geldi. Yeni yapılmış ve henüz açılışı yapılmamış olan Kütüphane binasının geçici zaman için bu ihtiyacı karşılayabileceğini düşündüm. Diğer yandan ismini saydığım arkadaşlarım varlıklı insanlardı. Aralarında maddi olanağı müsait olmayan bir tek ben vardım. Ben de çaba gösterirsem kendi payıma düşen parayı halktan toplayacağımı düşündüm. Çünkü bu konuda Kaysı Şenlikleri’nden deneyimim vardı. Olmadığı takdirde evimi satıp sözümü yerine getirebilirdim. Yavaşça arkadaşlarıma konuyu açtım. Bu parayı 5 kişi karşılama kararı aldık.
Aramızda bu kararı verdikten sonra elimi kaldırarak söz istedim. “Sayın valim bu para konusu uzadı ve tatsızlık yaratan bir hal aldı. İsimlerini saydığım arkadaşlarımla biz bu meblağı karşılamayı üstleniyoruz. Eğer siz de geçici olarak Kütüphane binasını tahsis ederseniz bu mesele çözümlenmiş olur” dedim.
Toplantıya katılan herkes bizim sözüne sadık insanlar olduğumuzu ve verdiğimiz sözü yerine getireceğimizi biliyordu. Bir an kısa bir sessizlik oldu. Arkasından Vali Bey büyük bir mutluluk ve heyecanla elini kardırarak “Ben de verdim gitti” dedi. Arkasından büyük bir alkış patlaması yaşandı. Toplantı büyük bir mutlulukla sonlanmıştı.
Arkasından dernek yöneticileri ve diğer yetkilileriyle toplanıldı. İlk yıl için 300 öğrenci alınacaktı. Öğrenci başına 500 TL alındığında istenen para hemen toplanabilirdi. İş bunu halka duyurmaya karmıştı. Ancak Malatya halkı iletişim hızı ve gücü açısından son derecede büyük bir potansiyele sahiptir. Toplantı biter bitmez haber tüm Malatya’ya yayılmıştı bile. Ertesi gün hastane ve muayenehanemin telefonu kilitlendi. Sayının sınırlı olması nedeniyle herkes bir anda harekete geçmiş kayıtlarının yapılmasını istiyorlardı. Birkaç gün içerisinde gerekli para toplanmış, karşılama sözü veren bizlerin ise keselerinden beş kuruş bile çıkmamıştı.
İşte Malatya İnönü Üniversitesi’nin ilk fakültesinin açılışı böyle gerçekleşti.
2 Nisan 2021 / Antalya