Bu metni, Türkçe karakter sorunlarını düzeltilmiş şekilde aşağıda paylaşıyorum:
—
**Türkçe Eriyor**
*Emre Gökçe*
Dil, kültürdür. Bir milletin sözlü kanıtıdır. Düşünce ve duyguları nesilden nesile aktaran dil, her türlü kültür faaliyetlerinin temelini teşkil eder. İnsan, dil aracılığıyla bilgi edinir. Milli ve içtimai yükseliş dil ile olur. Bir milletin dilini bozarsanız o milletin bütün faaliyetlerini aksatmış olursunuz. Geçmişle olan bağını kesmek yanlışlığına düşmüş olursunuz. Dil; vatandır, bayraktır, kutsaldır. Dil yok olmuşsa, kültür yok olmuş demektir. Bir milletin kültürü yok olmuşsa vatanı da bayrağı da olmaz. Varsa da baki kalamaz.
Türkçe yerine İngilizce konuşanlar; İngilizcenin yüzde yetmişi Fransızcadan gelmedir. Voltaire der ki; “İngilizce kötü konuşulan bir Fransızcadır.” Fransızcanın yarısından fazlasının Latince ve Yunancadan oluştuğunu biliyor muydunuz? Türkçemize sahip çıkalım!
Kime ait olduğunu bilmiyorum ama sizinle paylaşmak istiyorum:
Karaman oğlu Mehmet Bey’i arıyorum. Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayımlamıştı; “Bu günden sonra divanda, dergahta, bergahta, mecliste, meydanda, Türkçeden başka dil konuşulmaya!” diye… Hatırlayanınız var mı?
Dolanın yurdun dört bir yanını, çarşıyı, pazarı, köyü, şehri… Fermana uyanınız var mı?
Nutkum tutuldu, şaşırdım, merak ettim, dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere, gördüklerinize, duyduklarınıza üzüleniniz var mı?
Tanıtımın demo, sunucunun spiker, gösteri adamının showman, radyo sunucusunun discjokey, hanım ağanın first lady olduğuna şaşıranınız var mı?
Dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet, mağazanın süper, hiper, gros market, ucuzluğun-düşürümün damping olduğuna kananınız var mı?
İlan tahtasının billboard, sayı tabelasının scoreboard, bilgi akışının brifing, bildirgenin deklarasyon, merakın-uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?
Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı beldelerin girişinde welcome, çıkışında goodbye okuyanınız var mı?
Korumanın-muhafızın bodyguard, sanat ve meslek pirlerinin duayen, itibarın-saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?
Seki’nin-alanın platform, merkezin center, büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final, özlemin-hasretin nostalji olduğunu öğreneniniz var mı?
Çeşme’nin hanımını plaza, bedestenimizi galleria, sergi yerlerimizi center room-show room, büyük şehirlerimizi mega kent diye gezeniniz var mı?
Yol üstü lokantamızın fast-food, yemek çeşitlerimizin mönü olduğu yerlerde, hesabını adisyon diye ödeyeniniz var mı?
İki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks, köşklerimizi villa, eşiğimizi antre, bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?
Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik, vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya, desteğe sponsorluk diyeniniz var mı?
Mesireyi-kır gezintisini picnic, bilgisayarı computer, hava yastığını air-bag, pekâlayı olur’u okey diye söyleyeniniz var mı?
Çarpıcı-önemli haberler flash haber, yaşa-var ol sevinçleri oley oley, yıldızları star diye seyredeniniz var mı?
Vırvırık Dağı’nın tepesindeki köyde, cafe-show levhasının altında, acının da acısı, nescafe içeniniz var mı?
Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken, dilimizin çalındığını, talan edildiğini, özün, el diline özendiğini, içi yananınız var mı?
Masallarımızı, tekerlemelerimizi, şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik. Türkçemiz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?
Karaman oğlu Mehmet Bey’i arıyorum, göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı? Bir ferman yayımlamıştı… Hayal meyal hatırlayıp da sahip çıkanınız var mı?
Siz de arıyor musunuz Karaman oğlu Mehmet Bey’i? Türkçe karşılığı olduğu halde yabancı kelimeler kullanmak çağdaşlık değildir! Türkçemizi sadece biz yüceltiriz, bir koruyabiliriz kendini Türk hissedebilen kişiler…
Gün geçtikçe kirlenen dilimizi korumalıyız. Yabancı dillerin boyunduruğuna sokmamalıyız. Ona sahip çıkmalıyız.
**”Türkçemiz Sevdamızdır!”**
Bağımsız bir milletin; vatanı, devleti, bayrağı ve dili vardır. Türkçemize sahip çıkalım!
Ey Türk Gençliği Dilinle Gurur Duy!
Türkçe, bugün dünyada… Balkanlardan Sibirya’ya kadar yayılan geniş bir coğrafyada konuşulan bir dildir… Dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir…
Türkçe düşün, Türkçe konuş, Türkçe yaşa… Yani, ya istiklal, ya ölüm… Yani, ya Türkçe, ya hiç…
Farkında değil misin? Vatanını bölmeye, dilini öldürmeye çalışıyorlar. Yalnızlıktan ve etrafını saran yabancılaşma yüzünden, Türkçe eriyor!
Dilimizi “Turkche”leştirmeyelim! Türkçemize sahip çıkalım…