—
SAYIN MARKO PAŞA
Büyük bir çaresizlik içinde size içimi açmak istiyorum. Belki bana yardımcı olabilirsiniz diye düşündüm. Ben 38 yaşında hiç evlenmemiş bir bayanım. Annem ve babam yıllarca önce öldüler. Antalya’nın Şirinyalı Mahallesi’nde 93 yaşındaki dedemle birlikte yaşıyorum. Dedem, emekli bir subay, yaşlı ama aklı başında bir insan. Onu yalnız bırakmamak için evlenmedim. Babamdan kalan evde oturuyor, dedemin emekli maaşı ile geçinmeye çalışıyoruz. Dedem romatizma hastası. Boyun, bel, diz eklemlerinde ve ellerinde kireçlenmeler oluştu. Bastonuna dayanarak zorlukla yürüyebiliyor. Ben de koluna giriyorum ve ona biraz olsun hareket kazandırmaya çalışıyorum. Altı ay öncesine kadar onu alıp Antalya’nın ünlü Falezler’ine götürürdüm. Kayalıkların üzerine oturup biraz soluklanır, denizi seyreder, iyot kokusu alırdık. Dedem de ben de mutlu olurduk bundan. Birkaç yıl önce burada 5 yıldızlı bir otel inşaatı başladı. İnşaatın kaçak olduğu söylentileri içinde inşaat bir durdu, bir yeniden başladı. İnşaat alanına girilmez levhaları konuldu. Yine de yan taraflardan dolaşıp Falezler’e inebiliyorduk. Bir taraftan da otelin önündeki bölümü halka açık park yapacağına duyarak umutlanıyorduk. Ama maalesef öyle olmadı. Otel, denize kadar olan bölümün tümünü zaptetti ve halka kapattı. Burayı sadece otelin yararlanabileceği bir hale getirdi. Ayrıca üzerine bazı hizmet binaları da yaptı. Şimdi Falezler’in üzerindeki kayalara oturup denizi seyretmek şöyle dursun, oraya geçemiyoruz bile. İnan Paşam, bu durumu gören dedem yaşarken öldü. Artık evden çıkmak bile istemiyor. O da, ben de çok mutsuzuz. Dedem bana “Kızım derdimizi Marko Paşa’ya anlatalım” dedi. Ben de onun önerisi üzerine yazıyorum size. Kim bilir belki de bir yardımınız dokunabilir.
Saygılarımızla
30 Ekim 2006 / Antalya
Not: İsmi vermek istemiyorum. Başlayın beni.
—
**YANIT**
Sevgili kızım,
Önce dedenin ellerini öpüyorum. Bunca yıl memlekete hizmet etmiş bir insan. Yüce Allah, inşallah ona daha uzun ömürler verir. Anlattıklarına çok üzüldüm. Ülkemizde bu sahil yağmacılığı yeni değil ki kızım. Birileri, keselerini doldurmak için, halkımızın esenliğini falan düşünmeden sahillerimizi peşkeş çekiyorlar. Falezler de bu kıyımdan nasibini almış. Dilerim buraya yazılanlar Antalya Belediyesi’nin ilgililerine kadar ulaşır da bu konuda bir inceleme yaparlar ve Falezler’i istiladan kurtarırlar. Ben buradan başta Antalya Valisi, Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye Başkanları olmak üzere bütün yetkilileri göreve çağırıyorum. Hatta Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da. Hani “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeyiz” diyor ya. Bakarsınız sözünde durur da bir çare bulur bu işe.
Sağlıkla kalın kızım.
MARKO PAŞA